- TC Bedri Karadağ
Yücel bey,üç kez yazı yazdım o sayfaya geçen hafta ve cevap yazmadılar.En son pazar günü yazdım.İlk iki yazımı 4 Nisan günü yazdım,üçüncü yazımı 5 Nisan günü yazmşım ve son olarak pazar günü yazdım.Az önce sayfayı açıp buldum ve yazdığım tarihleride buldum ki belki onlarada bakarsınız,diye.Eğer yazdığım yorumları görürseniz sizden ve kitabınızdanda bahsettim onlara.Ama cevap yazmadılar bana.Hatta ben yazı yazınca dengeleri bozuldu bi anda atasözünü kestiler.Hem cevap yazmadılar hemde beni sayfadan silmediler,sanki beni izlemeye aldılar.Tedirgin oldular.Ben yucelaydemir.de sayfanızdaki yazıyı okumuştum ve ondan sonra verdiğiniz bu face linkini açıp şunlara biraz yazı yazayım bakalım nolacak,dedim.Yazılarımı görmezden geldiler ama tedirginde oldular.Ha bire atasözü paylaşıyorlardı.Sizin yazınızı yucelaydemir.de’de okuduğum için bunların bu atasözlerini kendilerini aklama korkularıyla yazdıklarını anladım ve yazıyı birazda size yapılanlara kızdığım için yazdım.Tabi sizin benim yazımı göreceğiniz aklıma gelmemişti.Ben sizin Kitabınızı okumuştum ve sizin anlattığınız o dolandırıcılık meslesi üzdü beni.Kendimce şunları biraz sıkıştırayım,diye yazmıştım.Bakalm ne yazacaklar,demiştim.Ve gerçektende cevap yazmamaları suçlu olduklarının en büyük kanıtı.Ama sizin kitabınızı karalamaya çalışmaları çok alçakça geldi bana.Gerçi artık oraya yazmayı bırakıştım,anlaşıldı çünkü.Verdiğim tarihlerde sanırım üç yorum yaptım,bulursanız onlarada bakın.Ben bu profilimi bugün donduracaktım ama sizden gelen mesajı gördüm.Belki cevabınız gelir diye yarına kadar açık tutacağım Yücel bey.Sizin doğru söylediğinizi bildiğim için o sayfaya yazı yazdım ve bir kez daha gördümki onlar dürüst değil.Size saygılar sunuyorum Yücel bey.Belki cevap yazmak istersinz,diye bir gün daha bekleyip sonra bu profili kapatacağım.Ben sizin yucelaydemir.de sayafanızı sık sık kontrol ederim yeni bişey yazılmış mı,diye.Tekrar saygılar sunarım Yücel bey… 13:47 Yasamin Gizemi Asıl adınızı yazmadığınız için gene Bedri bey merhaba İnsan ister istemez hırsızının ne yaptığını görmek istiyor. Çünki arkamdan bu kadar haince işler yapan kişiliklerin neler yapabileceğini tahmin etmek normal bir dünyalının becerebileceği bir iş değildir. Bu bizim gibi insanların fantazisini bile aşıyor. O yüzden arasıra bakıyorum ki savunma gücümüzü de elimizden almasınlar. O arada sizin yazınıza gözüm takıldı. Dil bir bilgeliktir dedik. Herşey sözcükler arasında gizlidir. İşte orada sizin farklı olduğunuzu farkettim. Kitabımı okuduğunuzu bende açıkça söylemek gerekirse hiç aklıma gelmedi. Size çok teşekür ediyorum. Bugün Anadolu adliye sarayına gitmiştim hırsızlarım için. Orada baro odasında yazınızı okudum ve yazdım. Tanımadığınız halde duyduğunuz güven ve gözterdiğiniz sahip çıkma çok duygulandırdı beni. Teşekür ederim. Başka diyecek bulamıyorum. İstanbuldayım telefonum: 0536 073 11 91 Sevgiler Yücel Aydemir 14:18 TC Bedri Karadağ Telefonunuzu gönderme inceliğinde bulunduğunuz için teşekkür ederim Yücel Bey.Zaten sitenizden bu telefon numarasını almış ve telefonuma kaydetmiştim.Daha önceden bir çok telefon vardı sitede verilen.Sanırım onlar artık karşı tarafın,diye ben onları aramayı bıraktım ve siteden az önce verdiğiniz numarayı telefonuma eklemiştim zaten….Onlara son yazdığım yorum duruyor hala sayfada ,onu size aktarayım,belki sizde bulup okursunuz.Dün yazmıştım ve sayfanın üst taraflarında…Himalayakristali sayfasına dün yazdığım yorumum şuydu : ” Verilen adrese baktım,Ünal Güner’in yazısını okudum.Bi dolap dönüyor ama bi kaçgündür anlamaya çalışıyorum.Ünal Güner’i televizyonda izlemiştim fakat şimdi Türkiye’de Himalaya Tuz konusunda akla gelen ilk ismin Betül Arım olduğunu söylüyor.İyi ama Betül Arım sanatçı ve onunda videolarını izledim tuz hakkındaki.Türkiye’de Himalaya Tuzunu Betül Arım dahil herkes Yücel Aydemir’den öğrenmedi mi? Yaşamın Gizemi Su ve Tuz kitabını okudum ben.Çok uzun zamandırda takip ettiğim bir konu.Adının hiç geçmemesi haksızlık değil mi?Ayrıca bu sayfaya soru sormuştum kaç kez ama nedense cevap verilmiyor.Sormam istenmiyor sanki.”……..Aslında biraz daha yüklenip onlarla uğraşacaktım ama sayfamı bir süreliğine kapatma kararı aldığım için şimdilik yazı yazmayı kestim.Ama zaten tedirgin ettim onları iki satırımla. Sizin kitabınızı okumuş ve faydasını görmüş biri olarak asıl ben teşekkür ederim size.Umarım bu dolandırıcılardan size ait olanı geri alıp bu tuz meselesinde emeğinizin ve çabanızın karşılığını alırsınız. .Bu kitabınız ve bizlere aktardığınız bilgileriniz için ben teşekkür ederim Yücel Bey.İşinizin rast gitmesi dileği ile.Saygılar… 12:00 TC Bedri Karadağ Yücel bey,iki profilimlede yazdım ikisinide engellediler.Kanseri sordum o konuyla ilgilenmiyoruz,dediler.Demekki bire bir çeviri dedikleri kitap kanserle ilgili değil.Dolayısı ile bire bir çeviri değil.Çünkü sizin kitap kanserden korkmadan bahsediyor.Ayrca çeviri dediğiniz kitap hangisi,yazarı kim,neden cevap vermiyorsunuz,kendi yazdıklarınızdan kendiniz mi korkuyorsunuz,diye yazdım.Beş kez sordum cevap vermiyorsunuz,dedim ve benim yazmamı engellediler.Çekindiler benim yazılarımdan.Bunlar sizin dediğiniz gibi sahtekar.Ben artık orda yazı yazamıyorum çünkü engellediler.Sizden korkuyorlar ,bilginizden korkuyorlar…Ben size başrılar diliyorum Yücel bey.Psikolojik savaşta sizi yenemezler bu çok açık.Hukuki olarakta bunları yenmelisiniz.Beni engellediklerine göre artık profilimi donduracağım.Size kolaylıklar diliyorum.İyi günler… Yücel bey merhaba, Sitenize tesadüfen girdim,yazdıklarınızı okudum.Ben de organik pazardan birkaç ay önce naylon poşette beyaz kristal himalaya tuzu almıştım.Bu aldığım ürünü himalayatuzu.org sitesinde görüyorum.Poşetin üzerinde Himalaya kristali yazıyordu.Sanırım yazılar pembe renkliydi.Acaba o sahte miydi?Artık kime güveneceğimizi şaşırdık diyeceğim ama burası İstanbul zaten pek de kimselere güvenmiyoruz.Sadece alıyoruz; işimiz Allah’a kalmış diyerek… Sizden ricam tuzu satmaya başladığınızda beni haberdar ediniz.İnternet sitesini kurduğunuzda da bilgilendirirseniz sevinirim. Dünyanın en acımasız üçkağıtçılarını barındıran bu şehre keşke dönmeseydiniz ama madem döndünüz tüm kötülerden ve kötülüklerden azade mutlu bir yaşam dilerim.Ve yine temennim odur ki çirkef bir daha size bulaşmasın. Mehmet
Yücel Bey, Bütün yazdıklarınızı ve e.mailinizi okudum, sükutu hayale uğradım, çok üzüldüm, Bir kere daha inandım ki, iyi insanlara bu dünyada yer az!. Ama yine de kötüler ve kötülükler sebebi ile mücadeleden caymamak lazım. Ben Himalaya tuzunun satıcısıyım. Satmak ve müşterilerimi yanlış ürün kullanmalarına sebep olmamak için iki yıl araştırma yaptıktan sonra sizde karar kıldım, zira birçok firma benim gibi küçük bir satıcının peşini bırakmadı. Ama yanlış ürün satmamak için direndim, doğru seçim yapmaya çalıştım. Bugüne kadar müşterilerimi bilerek hiç aldatmadım. Başınıza gelenlere şahsen çok müteessir oldum. Allah C.C. Yâr ve Yardımcınız olsun. Ancak Bundan sonrası için çok dikkatli olmanızı özellikle hukuki mücadelede fark edemeyeceğiniz yeni desise ve hilebazlar la karşılaşabilirsiniz. Böyle zamanda çok daha dikkatli olunuz, haklı iken haksız olmayınız. Hürmetlerimi arz eder, gücümüz yettiğince maddi ve manevi desteğimizin sizinle olduğunu bilmenizi isterim. Saygılarımla. Ömer Faruk SU AKTARShop ANTALYA
Yücel bey selamlar, Bugün sitenizdeki duyurular kısmını okuyunca büyük bir badire atlatmısınız hayırlısı olsun diyorum. Bu arada zaman içinde bende olusan sorularda aydınlandıböylece. Hatırlıyormusunuz yaklaşık bir yıl önce mailleşince yeni kitabınızın baharda çıkacağını yazmıştınız sonrada kitap ile ilgili sponsor aramanızı yadırgamıştım kendimce zira adam tuz tüccarıfirması var hala sponsor neden arıyor diye hayıflanmıştım kendimce. yine son aldığım himalaya tuzunu satan her zaman ki alışveriş yaptığım aktar bunlardan başka yok deyince bir kaç aydır tuzsuzluğumun nedeni de netleşti. Velhasıl her gecenin bir sabahı olduğu gibi bu karanlıkları aşmanızda güzel olmuş inşallah her şey gönlünüzce olur. Bu duruma çok üzüldüm Yücel Bey. Bende internet sitenize ulaşamadığım için ve açıkçası diğer sitelere güvenemediğim için sipariş veremedim. Bu olay ne zaman başladı bilemiyorum. Ben herhalde enson 2012 kasım gibi sipariş vermişimdir. Bu sahtekarlık olayı o zamanda varmıydı bilemiyorum. şimdilik elimde var. İnşallah en kısa zamanda problemi halledersiniz. durum normale döndüğünde haber verirseniz sevinirim. Gönül rahatlığıyla siparişimi vermek isterim. Sizlere kolaylıklar diliyorum. İyi günler. Beyhan Dalan
Yücel Bey, Başınıza gelenlere gerçekten çok üzüldüm. Maalesef, para pek çok insanı, insanlıktan çıkarıyor ve bu tür olaylar yaşamın bir parçası gibi devam edip gidiyor. Ama yine de doğruluk ve dürüstlük bir şey kaybetmez diye düşünüyorum. doğru insan, herşeyini kaybetse bile, gerçek insanlardan göreceği saygı hicbir zaman kaybolmaz ve dünyada başı dik gezebilir. Öbür taraftaki kazançları söylemeye bile gerek duymuyorum. Bu vesileyle tekrar geçmiş olsun der, sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir ömür temenni ederim. *Selamlar,* *Dr. A. Tevfik ŞİMŞEK*Yücel Bey,öncelikle başınıza gelen bu çirkin olay için çok üzüldüğümü söylemek isterim.Umarım bir an önce cezalarını çekerler. Benim tüketici olarak endişim sahte tuz kullanıyor olabilir miyiz düşüncesi. Ben Anadolu yakası Feneryolunda kurulan organik pazardan,yaşamın gizemi yazılı mavi karton kutularda satılan,içi iri tanecikli tuzdan alıyorum.Bu bahsettiğiniz içeriği değiştirilmiş tuz o mu?Lütfen beni bilgilendirir misiniz? İnsan sağlığıyla oynayıp,daha çok para peşinde koşan bu mahlukları da evrene havale ediyorum. Saygılarımla. Ece Şıkyazar.
Şafak bey merhaba Öncelikle teşekür ederim. Kitabımı benden edinebilirsiniz. Bana adresinizi yazın genderteyim. Sorduğunuz soruya gelince. Gerşi sorduğunuz soru yazacaklarımın tümünü istememiş. Ama bu sorduğunuz soruyu vesile bilip bazı doğruları ve işin bilinmeyen taraflarını da gün ışığına çıkarmış olalım.İlk su ve tuz kitabını yazan ne Barbara Hendel dir ne de benim. Bizden önceleri de var. Sizlerin Barbara Hendel diye bildiği kitap benim kitabımdan önce yayınlanmıştır bu doğru. O yüzden ben Litaratür listeme koymuşum. Yanlız bu kitap piyasadaki en tanınmış kitaptır. Ancak bu iki kitap ap ayrı bir kitaptır, ap ayrı bir yaklaşımdır ve ap ayrı bir iddadır. Bütün insanlarda bir burun, iki kulak iki göz vs. vs. vardır ama hepsi bambaşka kişiliklerdir. Bu insanları birbirlerine benzetebilirsiniz ama gene de bunların farklı iki insan olma yeteneklerini ortadan kaldıramazsınız. Bu ikisinin aynı kişiler olduğunu idda etmek, kriminel bir yaklaşım olur. Bu kitap ile benim kitabım arasında ki benzerlik ikimizin de su ve tuzdan bahsetmemiz, ikimizin de su ve tuzun iyileştirme gücünden ama farklı perspektiflerde ve farklı platformlarda bahsetmemiz. Ayrılan noktalarımız şu: Bu Kitap modern TIP bın kıskacından kendisini çıkaramamıştır. Yazanın TIP doktoru olması herhalde kitabı da, su ve tuzu da TIP bın çemberine sokmaya çalışır. Bu kitap suyun iyileştirme gücünden çok, su ve tuzun ezoterik ve kozmetik yanlarını ön plana çıkarır. Dahaçok peiling, daha çok kozmetik ve ezoterik. Su ve tuzu örneğin bir kanser meselesinde neler yapılabileceği hakkında sadece 8 bilemedin 10 cümle ile içilebilir yazmaktadır. Oysa biz kanserin sadece ve sadece bir kuruma ve kirlenmeden başka birşey olmadığını ve sadece ve sadece su ve tuz ile iyileşebileceğini söylüyoruz. Ayrılığımız dinler arasındaki farklar gibidir. Bugün dünyada var olan örneğin hiristiyanlık Yahudilikten yaklaşık 3 bin yıl sonra oluşur. Dini kural olarak hemen hemen birbirine çok benzer hatta İsa yahudi bir dinadamıdır (Rabina). Ama hiç kimse hiristiyanlığın yahudiliğin bir benzeri olduğunu söyleyemez. Bunlar ap ayrı dinlerdir. Örneğin islam da öyledir. İslam da dini kurallar olarak hiristiyanlıktan ya da yahudilikten çok uzakta değildir. Ama İslamiyet ap ayır bir dindir. Hepsi bir yaradıcıdan bahseder. Hepsi öldürmeyi yasaklar, çalmayı yasaklar, sevmeyi önerir vs.vs. ama hiç kimse bu kadar benzer ve ortak yanı var diye islamiyetin diğer dinlerin bir kopyası olduğunu söyleyemez. İslamiyet apayır bir dindir, islamiyet apayrı bir yaşam biçimidir, islamiyet apayrı bir dünya görüşüdür artık. Bunları kıyaslamak bile bir cahillik yada bir çamuratmaktan başka birşey değildir. Şimdi gelelim bize çamur atmaya kalkan hırsızlarıma. Hırsızlarım Ünal Güner Meltem Güner Mine Demirağ ve Uğur Demirağ, bütün şirketin malvarlığıyla çalıp, bir de sahte tuzlar piyasaya sürünce, bunun arkasından nasıl kurtulacaklarını düşünmeye başlıyorlar. Türkün aklı hep soradan çalışır derler ya, bunların da aklı sonradan başına geliyor. Suçu işlediler bir kere. Ne yapmalı, eğer Yücel Aydemir’i bu ülkeden uzaklaştırırsak, ne sahte tuzlardan kimsenin haberi olur ne de savcılığın onların hırsızlıklarından. O yüzden bu tehditi daha ben savcılığa suç duyurusunda bulunmadan önce yaptılar ki, ben korkayım da yapacaklarımdan vazgeçeyim.
Gecmiş olsun Kafana takma kazanan sensin kaybedende sensin yine allah verir yine sen kazanırsın perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. aşırı güven hata yaptırıyor bende 3 sefer battım en yakınımdakilere güvenerek hatır ceki vererek allah sabır versin yardımcın olsun bu günden kötüsünü göstermesin yücel bey kardeşim . dost kötü günde dost olandır iyi günde herkes dostundur.
Bir okurunuz olarak, başınıza gelenleri maalesef üzülerek öğrendim. Söyleyecek kelime bulamıyorum, açıklamanızı okurken ben bile rahatsız oluyorum nasıl böyle hain insanlar olabilir diye. Allah ıslah etsin, hakikaten ne denir başka bilmiyorum. Ve Allah sizin yardımcınız olsun…Kitabınızı da almıştım daha önce ve -konu hakkında bilgimiz olmasa da- söylediğiniz şeylerin akla yatkın olduğunu, daha fazla kişi tarafından duyulması gerektiğini düşünüyordum. Televizyonlarda sabahtan akşama kadar onlarca gereksiz programlar varken, sizin savunduğunuz görüşlerin mutlaka bir yerlerde yer alması gerekiyor diye düşünüyordum. Böyle önemli bir konu, herkesi ilgilendiren bir konu, basın veya devlet nasıl bu kadar ilgisiz kalabiliyor, hala anlayabilmiş değilim. İnşallah bundan sonra hakettiğiniz değer verilir hocam.
Bu arada benim aklıma takılan bir konu var, onu da sormak isterim. 2011 yılı Aralık ayında yasamingizemi.com sitesinden bir miktar tuz satın almıştım. Bu dolandırıcılık olayıyla ilgili olarak, o zaman aldığımız tuzlarda herhangi bir sahtecilik durumu söz konusu mudur? Aldığım tuzu hala kullanmaktayım, gönül rahatlığıyla kullanabilir miyim bunu sormak istedim kısacası.
Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, Allah yardımcınız olsun.
Saygılarımla.