Hırsızlara okur tepkileri

Ali Rıza Çakır Yücel Bey, Siteniz üzerinden olayı öğrendiğimde, merakla açıklamanızı bekledim. Siteniz Türkiye’de bazen açılmıyor. Birkaç kere hata verdikten sonra açılıyor. Biz sitenizi bildiğimiz için bu duruma alışığız ancak bilmeyenler bu bilgilere ulaşamayabilir. Düşünüyorum da sitenizin bazen hata vermesi de sahtekarların işin kolaylaştırmış olabilir. Olay oldukça can sıkıcı… Almanya’da yaşayan Türkler, o ülkenin kültürünü aldıkları için hırsızlık nedir, ahlaksızlık nedir, dolandırıcılık nedir pek bilmezler. Türkiye’de yaşayan bazı çakal sürüsü ise Almanya’da yaşayan ve Türkiye’ye özlem duyan insanlarımızın bu özelliklerini iyi bildiklerinden bu temizliği ve dürüstlüğü kendi menfaatleri doğrultusunda kullanıyorlar. Bazen bu şerefsizliklerini gizlemek için aşırı dindar rolüne bürünüyorlar, bazen aşırı zengin ve aşırı yardımsever oluyorlar. Tabi hiçbir maske üzerlerine oturmuyor tam olarak. Ve sizin de belirttiğiniz gibi içinize bir kuşku düşüyor. Ancak öyle bir ihtimal düşündüğünüz için bile kendinizi suçluyorsunuz, ben böyle temiz insanlardan nasıl şüphelenirim diye. Öyle ilginçtir ki sizi dolandıranların namussuzluklarını yüzlerine vururken bile siz kızarıp bozarıyorsunuz. Onlar ise bu sözleri duydukça daha bir onure oluyorlar. Ne kadar ahlaksız biriyim diye gurur duyuyorlar içlerinden. Çünkü hayata bu gibi insanlar sadece rol yapmaya, para kazanmaya ve sahte yaşantılarının kahramanı olmaya gelmişlerdir. Hiçbir başarıları ve becerileri olmadığı için kendi nefretlerini bu şekilde dengeleyerek hayatta kalma mücadelesi veren birer zavallı olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Nasıl ki güneşin ışığı, ayı aydınlatır ya ,bu adam yerine koyduğunuz sürü de sizin ışığınızın kendi karanlık dünyalarını aydınlattığını görünce o ışığı kendilerine mal etmeye başlamışlar. Oysa ışığın kaynağı sizsiniz. Evrimini tamamlayamamış bu insan müsveddeleri ile siz tartışıp enerjinizi gereksiz yere harcamayın bence. Adalet yerini bulacaktır. Bizler için en önemli şey ismimizdir bu hayatta. Kimse ismine bir leke gelsin istemez. Bir yerlerde bizimle ilgili konuşulurken o ne şerefsiz adamdır, o ne namussuzdur gibi sözleri kimse işitmek istemez. Ancak bu olayla bir aile kendi adına bilerek ve isteyerek leke sürmüştür. Artık o aile dolandırıcı bir aile, çocukları dolandırıcının çocuğu vs. gibi sıfatlarla anılacaktır. Aslında bu bile onlara yeter. Ben o isimleri tanımasam da artık duyduğumda kulağıma başka sıfatlar da gelecektir. Bunun maddi bir karşılığı yoktur. Dolandırıcılardan söz açılmışken geçenlerde gittigidiyordan himalaya tuzu aldım. Çuvalda pembe ve beyaz karışık 1 KG!!! Sonra başka bir siteden BİOSALT markasıyla tuz aldım. Pembe renkli ve tuhaftır ki tarım ve köy işleri onaylı. Bu nasıl oluyorsa??Dağıtımını Ankara KARTUZ şirketi, paketlemesini ise Bursa ULUTUZ şirketi yapmış. KARTUZ ve ULUTUZ bilinen prestijli firmalar ancak iş paraya gelince onlar da firmalarının itibarlarını bir kenara atıp, para kazanmak için insan sağlığı ile oynayabiliyorlar, yasaları, devleti hiçe sayarak… Yani demek istiyorum ki böyle olaylar sadece sizin şahsınıza yapılmıyor. Her gün onlarca dolandırıcılık olayı ile karşılaşıyoruz. Eşek öykünüzden sonra aklıma bazı atasözleri ve deyimler geldi. ‘EL, ELİN EŞEĞİNİ TÜRKÜ ÇAĞIRARAK ARAR’ ve bir başkası ‘EŞEĞİNİ SAĞLAM KAZIĞA BAĞLA’… Galiba hiç kimse sizin işinize sizin emek verdiğiniz ve koşturduğunuz kadar koşturmayacak ve emek etmeyecek… İşinizin Türkiye’den yönetme fikrinizi çok doğru buluyorum. Biz sizin yanınızdayız ve sizi destekliyoruz. Bu gereksiz insan müsveddeleri yüzünden keyfinizi, tadınızı kaçırmayın.
Hırsızlarım aşağıdaki siteden hakkımda karalama propağandası yaparken okurlarımdan birinin ayağına dolaşıyorlar. Kendisini hiç tanımadığım ve görmediğim okurumun kendisinden izin almadan yazdıklarını sizlerle paylaşıyorum. Profilini kapattığı için kendisinden izin alma olanağım olmadı. Umarım kendisi bizi bağışlar. Yazışmaları yayınlıyorum.
https://www.facebook.com/Himalayatuzu?ref=ts&fref=ts
  • TC Bedri Karadağ

Yücel bey,üç kez yazı yazdım o sayfaya geçen hafta ve cevap yazmadılar.En son pazar günü yazdım.İlk iki yazımı 4 Nisan günü yazdım,üçüncü yazımı 5 Nisan günü yazmşım ve son olarak pazar günü yazdım.Az önce sayfayı açıp buldum ve yazdığım tarihleride buldum ki belki onlarada bakarsınız,diye.Eğer yazdığım yorumları görürseniz sizden ve kitabınızdanda bahsettim onlara.Ama cevap yazmadılar bana.Hatta ben yazı yazınca dengeleri bozuldu bi anda atasözünü kestiler.Hem cevap yazmadılar hemde beni sayfadan silmediler,sanki beni izlemeye aldılar.Tedirgin oldular.Ben yucelaydemir.de sayfanızdaki yazıyı okumuştum ve ondan sonra verdiğiniz bu face linkini açıp şunlara biraz yazı yazayım bakalım nolacak,dedim.Yazılarımı görmezden geldiler ama tedirginde oldular.Ha bire atasözü paylaşıyorlardı.Sizin yazınızı yucelaydemir.de’de okuduğum için bunların bu atasözlerini kendilerini aklama korkularıyla yazdıklarını anladım ve yazıyı birazda size yapılanlara kızdığım için yazdım.Tabi sizin benim yazımı göreceğiniz aklıma gelmemişti.Ben sizin Kitabınızı okumuştum ve sizin anlattığınız o dolandırıcılık meslesi üzdü beni.Kendimce şunları biraz sıkıştırayım,diye yazmıştım.Bakalm ne yazacaklar,demiştim.Ve gerçektende cevap yazmamaları suçlu olduklarının en büyük kanıtı.Ama sizin kitabınızı karalamaya çalışmaları çok alçakça geldi bana.Gerçi artık oraya yazmayı bırakıştım,anlaşıldı çünkü.Verdiğim tarihlerde sanırım üç yorum yaptım,bulursanız onlarada bakın.Ben bu profilimi bugün donduracaktım ama sizden gelen mesajı gördüm.Belki cevabınız gelir diye yarına kadar açık tutacağım Yücel bey.Sizin doğru söylediğinizi bildiğim için o sayfaya yazı yazdım ve bir kez daha gördümki onlar dürüst değil.Size saygılar sunuyorum Yücel bey.Belki cevap yazmak istersinz,diye bir gün daha bekleyip sonra bu profili kapatacağım.Ben sizin yucelaydemir.de sayafanızı sık sık kontrol ederim yeni bişey yazılmış mı,diye.Tekrar saygılar sunarım Yücel bey… 13:47 Yasamin Gizemi Asıl adınızı yazmadığınız için gene Bedri bey merhaba İnsan ister istemez hırsızının ne yaptığını görmek istiyor. Çünki arkamdan bu kadar haince işler yapan kişiliklerin neler yapabileceğini tahmin etmek normal bir dünyalının becerebileceği bir iş değildir. Bu bizim gibi insanların fantazisini bile aşıyor. O yüzden arasıra bakıyorum ki savunma gücümüzü de elimizden almasınlar. O arada sizin yazınıza gözüm takıldı. Dil bir bilgeliktir dedik. Herşey sözcükler arasında gizlidir. İşte orada sizin farklı olduğunuzu farkettim. Kitabımı okuduğunuzu bende açıkça söylemek gerekirse hiç aklıma gelmedi. Size çok teşekür ediyorum. Bugün Anadolu adliye sarayına gitmiştim hırsızlarım için. Orada baro odasında yazınızı okudum ve yazdım. Tanımadığınız halde duyduğunuz güven ve gözterdiğiniz sahip çıkma çok duygulandırdı beni. Teşekür ederim. Başka diyecek bulamıyorum. İstanbuldayım telefonum: 0536 073 11 91 Sevgiler Yücel Aydemir 14:18 TC Bedri Karadağ Telefonunuzu gönderme inceliğinde bulunduğunuz için teşekkür ederim Yücel Bey.Zaten sitenizden bu telefon numarasını almış ve telefonuma kaydetmiştim.Daha önceden bir çok telefon vardı sitede verilen.Sanırım onlar artık karşı tarafın,diye ben onları aramayı bıraktım ve siteden az önce verdiğiniz numarayı telefonuma eklemiştim zaten….Onlara son yazdığım yorum duruyor hala sayfada ,onu size aktarayım,belki sizde bulup okursunuz.Dün yazmıştım ve sayfanın üst taraflarında…Himalayakristali sayfasına dün yazdığım yorumum şuydu : ” Verilen adrese baktım,Ünal Güner’in yazısını okudum.Bi dolap dönüyor ama bi kaçgündür anlamaya çalışıyorum.Ünal Güner’i televizyonda izlemiştim fakat şimdi Türkiye’de Himalaya Tuz konusunda akla gelen ilk ismin Betül Arım olduğunu söylüyor.İyi ama Betül Arım sanatçı ve onunda videolarını izledim tuz hakkındaki.Türkiye’de Himalaya Tuzunu Betül Arım dahil herkes Yücel Aydemir’den öğrenmedi mi? Yaşamın Gizemi Su ve Tuz kitabını okudum ben.Çok uzun zamandırda takip ettiğim bir konu.Adının hiç geçmemesi haksızlık değil mi?Ayrıca bu sayfaya soru sormuştum kaç kez ama nedense cevap verilmiyor.Sormam istenmiyor sanki.”……..Aslında biraz daha yüklenip onlarla uğraşacaktım ama sayfamı bir süreliğine kapatma kararı aldığım için şimdilik yazı yazmayı kestim.Ama zaten tedirgin ettim onları iki satırımla. Sizin kitabınızı okumuş ve faydasını görmüş biri olarak asıl ben teşekkür ederim size.Umarım bu dolandırıcılardan size ait olanı geri alıp bu tuz meselesinde emeğinizin ve çabanızın karşılığını alırsınız. .Bu kitabınız ve bizlere aktardığınız bilgileriniz için ben teşekkür ederim Yücel Bey.İşinizin rast gitmesi dileği ile.Saygılar… 12:00 TC Bedri Karadağ Yücel bey,iki profilimlede yazdım ikisinide engellediler.Kanseri sordum o konuyla ilgilenmiyoruz,dediler.Demekki bire bir çeviri dedikleri kitap kanserle ilgili değil.Dolayısı ile bire bir çeviri değil.Çünkü sizin kitap kanserden korkmadan bahsediyor.Ayrca çeviri dediğiniz kitap hangisi,yazarı kim,neden cevap vermiyorsunuz,kendi yazdıklarınızdan kendiniz mi korkuyorsunuz,diye yazdım.Beş kez sordum cevap vermiyorsunuz,dedim ve benim yazmamı engellediler.Çekindiler benim yazılarımdan.Bunlar sizin dediğiniz gibi sahtekar.Ben artık orda yazı yazamıyorum çünkü engellediler.Sizden korkuyorlar ,bilginizden korkuyorlar…Ben size başrılar diliyorum Yücel bey.Psikolojik savaşta sizi yenemezler bu çok açık.Hukuki olarakta bunları yenmelisiniz.Beni engellediklerine göre artık profilimi donduracağım.Size kolaylıklar diliyorum.İyi günler… Yücel bey merhaba, Sitenize tesadüfen girdim,yazdıklarınızı okudum.Ben de organik pazardan birkaç ay önce naylon poşette beyaz kristal himalaya tuzu almıştım.Bu aldığım ürünü himalayatuzu.org sitesinde görüyorum.Poşetin üzerinde Himalaya kristali yazıyordu.Sanırım yazılar pembe renkliydi.Acaba o sahte miydi?Artık kime güveneceğimizi şaşırdık diyeceğim ama burası İstanbul zaten pek de kimselere güvenmiyoruz.Sadece alıyoruz; işimiz Allah’a kalmış diyerek… Sizden ricam tuzu satmaya başladığınızda beni haberdar ediniz.İnternet sitesini kurduğunuzda da bilgilendirirseniz sevinirim. Dünyanın en acımasız üçkağıtçılarını barındıran bu şehre keşke dönmeseydiniz ama madem döndünüz tüm kötülerden ve kötülüklerden azade mutlu bir yaşam dilerim.Ve yine temennim odur ki çirkef bir daha size bulaşmasın. Mehmet

Alper Cumhuriyet: Biz size inanıyoruz Yücel Bey.Bunu kitabınızı okumuş ve yazılanlarınızın doğru olduğuna şahit olmuş biri olarak yazıyorum.Yukarıda yazdıklarınızı okuyunca sizin bunu haketmediğinizi,sadece ve sadece hep saygıyı hakettiğinizi düşündüm.Ama işte insanlar böyle şeyler yapıyorlar.Utanç verici onlar adına….Size, sıkıntının en kısa sürede bitmesini dilediğimi belirtmek istiyorum.Geçmiş olsun Yücel bey.Siz değeleri olan ve insan kalmaya çalışan birisiniz,bunu yazdıklarınızdan da çok rahat anlamak mümkün.Size kolaylıklar diliyor,mücadelenizi desteklediğimizi bilmenizi istiyorum. Ancak bu aşamadan sonra bu insanlardan alışveriş yapmam söz konusu olamaz.Bu konuda size ait ürünlere ulaşmak için ne yapmamız gerekiyor,bununla ilgili birşeyler söylerseniz sevinirim.Tekrar geçmiş olsun sayın Aydemir.Saygılar….
Yanıt Yücel Aydemir: Alper bey teşekür ederim. Evet benim için söylenebilecek en doğru tespiti yapmışsınız. Her şeye rağmen ben insan kalmaya çalışıyorum. Benim açımdan işin en kötü yanı ne biliyormusunuz, artık bu zavallılara her geçen gün acıma hissimi kaybediyorum. çünkü onlar çok zavallı insanlar. Ruhlarını para hırsı işgal etmiş, artık bunlar iflah olmaz. Ben gene de herşeye rağmen insan olma yolundaki mücadeleme devam edeceğim. Tek üzüldüğüm nerede ise bir yıl oldu kitabımı yayınlıyamıyorum. Hem de dünyanın çehresini değiştirecek, bütün sağlık sistemlerini altüst edecek ve insanları kanser gibi bir beladan kurtaracak kitabımı yayınlayamıyorum. Tuz ve kitap sparişinizi benden yapabilirsiniz. Bana mail atın ve adresinizi yazın. Ben tuzunuzu gendertecam. Yakında zaten yeni bir oluşumun, yeni, bir ürünün müjdesini verecam. Meydanı hırsızlara terketmeye hiç niyetim yok. Sizler destek verdikce direncim daha da yüksek bunu bilin. Hepiniz dünyanın en güzel insanlarısınız. Bu hırsızlar yüzünden nerde ise ben memleketimden soğuyacaktım. Hepinize çok teşekür ederim. Sizleri mahcup etmeyeceğim. Herşeye rağmen, bütün dünyanın hırsızları da bir araya gelseler gene de içimdeki sevgiyi öldüremeyecek. Okuduğunuz kitap bir sevginin ürünüdür ve o sevgi hep öyle coşkuyla kalacak.
NURAN SÜRÜL:  hocam….çok geçmişler olsun.sizin gibi değerli bir insana yapılacak davranışmıdır bu.Siz bizlere ve gelecekte sağlıklı nesiller olmasına yardımda bulunup hiç bir ücret istemeden çok yorularak edindiğiniz bilgileri ücretsiz verin ;birileri bu işi ahlaksız ticaret boy utuna getirsin.Pes doğrusu….Yazıklar olsun….Onlar ya da sevdikleri kişiler herhalde hiç KANSER olmadılar olamayacaklar da…ALLAH kimsenin hakkını kimseye bırakmaz.Size bu konuda kolay gelsin diyorum.İnşallah muzaffer olan siz olacaksınız.Allah böyle kötü insanlara layığını versin….
Yanıt Yücel Aydemir: Nuran hanım teşekür ederim. Evet birileri nihayet farketmiş. Yol sorandan bile para kesildiği bir dünyada ben bütün bildiklerimi hiçbir karşılık beklemeden sundum, ve birileri bunu farketmiş ne mutlu bana. ‘O Süleyman kuş dilinden bilirdi, her Süleyman kuş dilinden ne bilir’ der güzel bir türkü. Kuş dilinden anlayan süleyman olmak zor, ama sevginin dilinden anlamak hiç de zor değil. Yeter ki serçe gibi olsun yüreğiniz, temiz ve heyecan içinde. Bu dünyanın sahipleri nerdeler. Nerdeler o süleymanlar, nerdeler bu ülkenin sahipleri, nerdeler altın direkleriyle denizlere yelken açanlar. İşte benim bu dünya ile bağım, bir şiir güzelliğinde olsun istedim. Hırsızlarımın hırsızlıklarını sanki önceden farketmedimmi? Tabiki ettim. Onlar bendeki zekanın dörte birini tahmin bile edemezler. Ama ha bugün düzelirler dedik ha yarın. Mevlana gibi örtücü ol dedim kendi kendime anlarlar ve düzelirler. Ne yazık ki yanıldım. Ama şimdi cezasını çok ağır ödeyecekler. Kendileri istedi.Bu dünya o güzel insanların yüzü suyu hürmetine yaşanılabilir bir dünyadır. Hırsız insanlar bile hırsızlıklarını o güzel insanlara dayanarak yapabilmekte. Hepinize çok teşekür ederim.
Selamün Aleyküm, Hocam geçmiş olsun, tarihte dürüst insanların kaybetiği/iflas ettiği ve üçkağıtçı insanların iflah olduğu görülmemiştir. Onun için değerli hocama söylüyorum, moralinizi hiç bozmayın, sizlerden çok şey öğrendik, piyasayı bu insanlara bırakmamayı, yolunuza daha dikkatli yürümenizi öneririz, Allah razı olsun.Hamdullah Tikten
Dr. Mustafa Saltoğlu says:
Yücel bey geçmiş olsun.Heyecan ve merak içinde yeni kitabınızın yayınlanmasını beklerken böyle olumsuz bir gelişme olmasına çok üzüldüğümü belirtmek isterim.Himalaya tuzunu Dünyaya siz tanıttınız.Kitabınızdan edindiğim bilgilerle binlerce kişinin sağlığına olumlu katkılarda bulundum.Bulunduğum her ortamda himalaya tuzunu anlatıyorum.Hazırladığım soleyi ücretsiz olarak şişelere koyup gelen hastalara dağıtıyorum.Herkes bir şekilde fayda gördüğünü söylüyor.Bir tek kişiden olumsuz tecrübe duymadım. Bu sıkıntılı günler birgün bitecek.Umarım çok uzun sürmez ve üzüntünüz sona erer.Yeni kitabınıza sponsor olamadım.Ama söz verdiğim gibi kitabınız çıkınca imkanlarımı zorlayarak toplu alım yapmayı düşünüyorum. İyi ki varsınız.Himalaya Kristal Tuzu nu insanlığa tanıtarak sağladığınız faydayı ve yaydığınız ışığın parlaklığını tahmin edemezsiniz. Bir tıp doktoru olarak imkanlarım ölçüsünde her türlü katkıda bulunmaya hazırım.. Mücadeleci ve yılmayan kişiliğinize ve bilimsel kimliğinize sonsuz saygı ve selamlarımla… Mustafa Saltoğlu Samsun 02.04.2013

Yücel Bey, Bütün yazdıklarınızı ve e.mailinizi okudum, sükutu hayale uğradım, çok üzüldüm, Bir kere daha inandım ki, iyi insanlara bu dünyada yer az!. Ama yine de kötüler ve kötülükler sebebi ile mücadeleden caymamak lazım. Ben Himalaya tuzunun satıcısıyım. Satmak ve müşterilerimi yanlış ürün kullanmalarına sebep olmamak için iki yıl araştırma yaptıktan sonra sizde karar kıldım, zira birçok firma benim gibi küçük bir satıcının peşini bırakmadı. Ama yanlış ürün satmamak için direndim, doğru seçim yapmaya çalıştım. Bugüne kadar müşterilerimi bilerek hiç aldatmadım. Başınıza gelenlere şahsen çok müteessir oldum. Allah C.C. Yâr ve Yardımcınız olsun. Ancak Bundan sonrası için çok dikkatli olmanızı özellikle hukuki mücadelede fark edemeyeceğiniz yeni desise ve hilebazlar la karşılaşabilirsiniz. Böyle zamanda çok daha dikkatli olunuz, haklı iken haksız olmayınız. Hürmetlerimi arz eder, gücümüz yettiğince maddi ve manevi desteğimizin sizinle olduğunu bilmenizi isterim. Saygılarımla. Ömer Faruk SU AKTARShop ANTALYA

Yücel bey selamlar,
Bugün sitenizdeki duyurular kısmını okuyunca büyük bir badire atlatmısınız hayırlısı olsun diyorum.
Bu arada zaman içinde bende olusan sorularda aydınlandıböylece. Hatırlıyormusunuz yaklaşık bir yıl 
önce mailleşince yeni kitabınızın baharda çıkacağını yazmıştınız sonrada kitap ile ilgili sponsor 
aramanızı yadırgamıştım kendimce zira adam tuz tüccarıfirması var hala sponsor neden arıyor diye 
hayıflanmıştım kendimce.
yine son aldığım himalaya tuzunu satan her zaman ki alışveriş yaptığım aktar bunlardan başka yok deyince
 bir kaç aydır tuzsuzluğumun nedeni de netleşti.
Velhasıl her gecenin bir sabahı olduğu gibi bu karanlıkları aşmanızda güzel olmuş inşallah her şey gönlünüzce olur.
Bu duruma çok üzüldüm 
Yücel Bey. Bende internet sitenize ulaşamadığım için ve
açıkçası diğer sitelere güvenemediğim için sipariş veremedim. Bu olay ne zaman
başladı bilemiyorum. Ben herhalde enson 2012 kasım gibi sipariş vermişimdir. Bu
sahtekarlık olayı o zamanda varmıydı bilemiyorum. şimdilik elimde var. İnşallah en
kısa zamanda problemi halledersiniz. durum normale döndüğünde haber verirseniz
sevinirim. Gönül rahatlığıyla siparişimi vermek isterim. Sizlere kolaylıklar
diliyorum. İyi günler. Beyhan Dalan

Yücel Bey, Başınıza gelenlere gerçekten çok üzüldüm. Maalesef, para pek çok insanı, insanlıktan çıkarıyor ve bu tür olaylar yaşamın bir parçası gibi devam edip gidiyor. Ama yine de doğruluk ve dürüstlük bir şey kaybetmez diye düşünüyorum. doğru insan, herşeyini kaybetse bile, gerçek insanlardan göreceği saygı hicbir zaman kaybolmaz ve dünyada başı dik gezebilir. Öbür taraftaki kazançları söylemeye bile gerek duymuyorum. Bu vesileyle tekrar geçmiş olsun der, sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir ömür temenni ederim. *Selamlar,* *Dr. A. Tevfik ŞİMŞEK*Yücel Bey,öncelikle başınıza gelen bu çirkin olay için çok üzüldüğümü söylemek isterim.Umarım bir an önce cezalarını çekerler. Benim tüketici olarak endişim sahte tuz kullanıyor olabilir miyiz düşüncesi. Ben Anadolu yakası Feneryolunda kurulan organik pazardan,yaşamın gizemi yazılı mavi karton kutularda satılan,içi iri tanecikli tuzdan alıyorum.Bu bahsettiğiniz içeriği değiştirilmiş tuz o mu?Lütfen beni bilgilendirir misiniz? İnsan sağlığıyla oynayıp,daha çok para peşinde koşan bu mahlukları da evrene havale ediyorum. Saygılarımla. Ece Şıkyazar.

Rafet Çimen Merhaba YücelBey,Genellikle hasta kişilere denir Geçmiş Olsun.Geniş anlamda da büyük afetten,felaketten,kazadan kurtulanlara da denir.GEÇMİŞ OLSUN.Uzun ve meşakkatli bir süreç bekliyor sizi.Çok sabırlı olmanız gerekir.Süreç çok yavaş,ağır ve zor yürüyecektir.Maalesef belgeleri Savcıya vermek,dava açmak yeterli olmuyor,İşini bilen avukatlar süreci uzatmak,zaman aşımına uğratmak,tutuksuz yargılatmak gibi konularda yasal açıklıklar bulmakta ve bunu ustaca kullanabilmektedirler.Umarım sonuçgönlünüzden geçen gibi olur.(Herşeye karşın bir yıllık tuz stoğum var.Tedbiri elden bırakmadım)Esasında bu günkü sitenizi inceleme ve yazma düşüncem yeni yayınlamayı düşündüğünüz kitabın yayım için en uygun döneme girilmesiyle ilgiliydi.1-7 Nisan Kanser Haftası olarak ele alınmaktadır.Şu anda böyle bir rahatsızlık olmasa da yeni bilgiler edinmek,paylaşmak çok önemli diye düşünmekteydim.Galiba uzun süre beklemeye devam edeceğiz.Tüm bu hengame içersinde en değerli şeyinizi SAĞLIĞINIZI KAYBETMEMENİZİ dilerim.
ahmet irem
Geçmiş olsun Yücel Bey. Başınıza gelenlere çok üzüldüm. Ne yazık ki bu zamanda kimse güvenilir değil. İnşallah adalet yerini bulur.
Saygılar,
Geçmiş olsun Yücel bey Himalaya tuzunu öneren bir hekim olarak doğru bilgiye ihtiyacım var Saygılar
Dawn RED (dawn-red@hotmail.com)
02:52
An: yucel.aydemir@hotmail.de
Bild von Dawn RED
Merhaba Yücel bey öncelikle geçmiş olsun diyorum. http://yucelaydemir.de/?page_id=1423 adresindeki yazınızın tamamını okudum. Ben size inanıyorum. Bundan 4-5 ay mı desem yoksa daha fazla bir süre öncemi tam hatırlamıyorum sitenizden tuz almak istedim ama ilk önce iş yerinize telefon ettim 0216 3686268 numaralı telefonu aradım üst üste bir kaç gün boyunca ve telefonu açan olmadı. Anladım ki bu işte bir gariplik var ve sipariş vermekten vazgeçtim. Uzun bir süre tuzsuz kaldım sonra İzmit’te çok eski zamandan beri sanayi tuzu işi yapan bir tanıdığımdan salus marka tuzu aldım. Kitabınızı okumayı çok istiyorum fakat siteye güvenmediğim için kitap siparişi de vermedim. Bir şekilde yaşamın gizemi su ve tuz kitabınızı ve yeni çıkacak olan kitabınızı almak istiyorum ama nerede bulurum bilmiyorum. Su ve tuz kitabını okuduktan sonrada karaciğer temizliği yapmak istiyorum. İnşallah kısa sürede hak yerini bulur ve şirketinizi tekrar faaliyete geçirirsiniz ve bizde güvenli bir şekilde gerçek himalaya tuzuna ulaşabiliriz. Bir kaç sorum olacak Barbara Hendel water & salt kitabı ile sizin kitabınız arasında benzerlikler var mı? Bu himalaya tuzunun araştırmasını dünyada ilk siz mi yapıp kitap haline getirdiniz. Yani kimin kitabı önce çıktı. Tekrar geçmiş olsun.

Şafak TÜRENGÜL
Gölcük / KOCAELİ / TÜRKİYE
Şafak beyin ilginç bir sorusunu herkesi ilgilendirdiği için yanıtını da yyınlıyorum.
Yücel Aydemir’in yanıtı
Bild von Yücel Aydemir
 

Şafak bey merhaba Öncelikle teşekür ederim. Kitabımı benden edinebilirsiniz. Bana adresinizi yazın genderteyim. Sorduğunuz soruya gelince. Gerşi sorduğunuz soru yazacaklarımın tümünü istememiş. Ama bu sorduğunuz soruyu vesile bilip bazı doğruları ve işin bilinmeyen taraflarını da gün ışığına çıkarmış olalım.İlk su ve tuz kitabını yazan ne Barbara Hendel dir ne de benim. Bizden önceleri de var. Sizlerin Barbara Hendel diye bildiği kitap benim kitabımdan önce yayınlanmıştır bu doğru. O yüzden ben Litaratür listeme koymuşum. Yanlız bu kitap piyasadaki en tanınmış  kitaptır. Ancak bu iki kitap ap ayrı bir kitaptır, ap ayrı bir yaklaşımdır ve ap ayrı bir iddadır. Bütün insanlarda bir burun, iki kulak iki göz vs. vs. vardır ama hepsi bambaşka kişiliklerdir. Bu insanları birbirlerine benzetebilirsiniz ama gene de bunların farklı iki insan olma yeteneklerini ortadan kaldıramazsınız. Bu ikisinin aynı kişiler olduğunu idda etmek, kriminel bir yaklaşım olur. Bu kitap ile benim kitabım arasında ki benzerlik ikimizin de su ve tuzdan bahsetmemiz, ikimizin de su ve tuzun iyileştirme gücünden ama farklı perspektiflerde ve farklı platformlarda bahsetmemiz. Ayrılan noktalarımız şu: Bu Kitap modern TIP bın kıskacından kendisini çıkaramamıştır. Yazanın TIP doktoru olması herhalde kitabı da, su ve tuzu da TIP bın çemberine sokmaya çalışır. Bu kitap suyun iyileştirme gücünden çok, su ve tuzun ezoterik ve kozmetik yanlarını ön plana çıkarır. Dahaçok peiling, daha çok kozmetik ve ezoterik. Su ve tuzu örneğin bir kanser meselesinde neler yapılabileceği hakkında sadece 8 bilemedin 10 cümle ile içilebilir yazmaktadır. Oysa biz kanserin sadece ve sadece bir kuruma ve kirlenmeden başka birşey olmadığını ve sadece ve sadece su ve tuz ile iyileşebileceğini söylüyoruz. Ayrılığımız dinler arasındaki farklar gibidir. Bugün dünyada var olan örneğin hiristiyanlık Yahudilikten yaklaşık 3 bin yıl sonra oluşur. Dini kural olarak hemen hemen birbirine çok benzer hatta İsa yahudi bir dinadamıdır (Rabina). Ama hiç kimse  hiristiyanlığın yahudiliğin bir benzeri olduğunu söyleyemez. Bunlar ap ayrı dinlerdir. Örneğin islam da öyledir. İslam da dini kurallar olarak hiristiyanlıktan ya da yahudilikten çok uzakta değildir. Ama İslamiyet ap ayır bir dindir. Hepsi bir yaradıcıdan bahseder. Hepsi öldürmeyi yasaklar, çalmayı yasaklar, sevmeyi önerir vs.vs. ama hiç kimse bu kadar benzer ve ortak yanı var diye islamiyetin diğer dinlerin bir kopyası olduğunu söyleyemez. İslamiyet apayır bir dindir, islamiyet apayrı bir yaşam biçimidir, islamiyet apayrı bir dünya görüşüdür artık. Bunları kıyaslamak bile bir cahillik yada bir çamuratmaktan başka birşey değildir. Şimdi gelelim bize çamur atmaya kalkan hırsızlarıma. Hırsızlarım Ünal Güner Meltem Güner Mine Demirağ ve Uğur Demirağ,  bütün şirketin malvarlığıyla çalıp, bir de sahte tuzlar piyasaya sürünce, bunun arkasından nasıl kurtulacaklarını düşünmeye başlıyorlar. Türkün aklı hep soradan çalışır derler ya, bunların da aklı sonradan başına geliyor. Suçu işlediler bir kere. Ne yapmalı, eğer Yücel Aydemir’i bu ülkeden uzaklaştırırsak, ne sahte tuzlardan kimsenin haberi olur ne de savcılığın onların hırsızlıklarından. O yüzden bu tehditi daha ben savcılığa suç duyurusunda bulunmadan önce yaptılar ki, ben korkayım da yapacaklarımdan vazgeçeyim. 

Sayın Yücel Aydemir Bey, Sitenizdeki duyuruyu yeni okuduk. Çok üzüldük. Umarım siz iyisinizdir, cana geleceğine mala gelsin derler. En büyük mutluluğumuz sizlerin sağlığının sıhhatinin yerinde olması olacak.
smail Cavdar (ismcavdar@hotmail.com) An: Yücel Aydemir
Bild von İsmail Cavdar

Gecmiş olsun Kafana takma kazanan sensin kaybedende sensin yine allah verir yine sen kazanırsın perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. aşırı güven hata yaptırıyor bende 3 sefer battım en yakınımdakilere güvenerek hatır ceki vererek allah sabır versin yardımcın olsun bu günden kötüsünü göstermesin yücel bey kardeşim . dost kötü günde dost olandır iyi günde herkes dostundur.

Yücel Bey merhabalar.

Bir okurunuz olarak, başınıza gelenleri maalesef üzülerek öğrendim. Söyleyecek kelime bulamıyorum, açıklamanızı okurken ben bile rahatsız oluyorum nasıl böyle hain insanlar olabilir diye. Allah ıslah etsin, hakikaten ne denir başka bilmiyorum. Ve Allah sizin yardımcınız olsun…Kitabınızı da almıştım daha önce ve -konu hakkında bilgimiz olmasa da- söylediğiniz şeylerin akla yatkın olduğunu, daha fazla kişi tarafından duyulması gerektiğini düşünüyordum. Televizyonlarda sabahtan akşama kadar onlarca gereksiz programlar varken, sizin savunduğunuz görüşlerin mutlaka bir yerlerde yer alması gerekiyor diye düşünüyordum. Böyle önemli bir konu, herkesi ilgilendiren bir konu, basın veya devlet nasıl bu kadar ilgisiz kalabiliyor, hala anlayabilmiş değilim. İnşallah bundan sonra hakettiğiniz değer verilir hocam.

Bu arada benim aklıma takılan bir konu var, onu da sormak isterim. 2011 yılı Aralık ayında yasamingizemi.com sitesinden bir miktar tuz satın almıştım. Bu dolandırıcılık olayıyla ilgili olarak, o zaman aldığımız tuzlarda herhangi bir sahtecilik durumu söz konusu mudur? Aldığım tuzu hala kullanmaktayım, gönül rahatlığıyla kullanabilir miyim bunu sormak istedim kısacası.

Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, Allah yardımcınız olsun.

Saygılarımla.

Kamer BAY

Bir yanıt yazın